Twitter, Türk rejiminin Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi anlatılarını güçlendiren binlerce hesabı tespit edip kapatmasına rağmen, botlar hala var.
Türkiye içinde insanlar, bu günlerde Erdoğan’ın vizyonuna karşı çıkan siyasi görüşlerini ifade etmekten korkuyorlar çünkü kolaylıkla uzun hapis cezalarıyla karşı karşıya kalabilirler. The Guardian gazetesine göre, Türkiye’de her yıl “binlerce kişi, genellikle Türkiye’ye veya cumhurbaşkanına hakaret ettiği veya terörü desteklediği iddiasıyla çevrimiçi gönderiler nedeniyle tutuklanıyor”.
Bir olayda, Oktay Candemir adlı bir Türk gazeteci, kötü şöhretli Osmanlı padişahlarını aklamak için yayınlanan bir TV dizisiyle alay ettiği için “ölü bir kişinin hatırasına hakaret” suçlamasıyla tutuklandı. Bir başka kişi de internette Kürtçe ismini kullandığı için tutuklandı ve ardından Türkiye’nin terör örgütü olarak belirlediği bir Kürt grubuna (Kürdistan İşçi Partisi) üye olmakla suçlandı!
Erdoğan iktidara geldiğinden beri tüm konvansiyonel medya platformlarını zorla kontrol etti. Televizyon kanalları ve gazeteler bir devlet sözcüsüne dönüştü.
Türkiye’deki son bağımsız medya şirketlerinden Doğan Yayıncılık, yıllar süren tacizlerin ardından geçen yıl rejim yanlısı bir iş adamına satıldı. 2009’da Doğan’ın Hürriyet gazetesi bir haberinde Erdoğan’ı kızdırdı ve karşılığında rejimin vergi makamları tarafından şirkete milyarlarca dolar para cezası verildi. Doğan bir iflastan zar zor kurtuldu ama bir ders aldı ve bu da diktatörü asla kışkırtmamalarının yolunu açtı.
Diktatör Erdoğan, şimdi ve Türkiye’deki neredeyse tüm yerel medya kuruluşlarının kontrolünü ele geçirdikten sonra, sosyal medya platformlarında da kontrolünü genişletmek istiyor. Bu nedenle, çevrimiçi eleştirmenlerini susturmak ve propagandasını yaymak için bir taktik karışımı kullanıyor.
Birincisi, sosyal medya şirketleriyle iletişime geçip onlardan Türk rejimini eleştiren içerik ve hesapları kaldırmalarını isteyerek. Twitter şeffaflık raporlarına göre, hükümetler tarafından 2017 yılının ikinci yarısında 6.651 talep iletildi. Türkiye ve Rusya bu dönemdeki tüm taleplerin% 74’ünden sorumluydu.
Twitter maalesef Türk rejiminin taleplerine uyarak birçok Türk gazeteci ve aktivistin hesaplarını kaldırdı veya sansürledi. Kapatılan Zaman gazetesinin son genel yayın yönetmeni Abdülhamit Bilici, Twitter’a saldırarak, “Twitter’ın otoriter bir hükümet tarafından susturulmuş bir gazeteciyi susturması utanç verici” dedi.
İkincisi, Türk rejimi muhaliflerin ve eleştirmenlerin hesaplarını defalarca hackledi. Bir olayda Libya’da şehit düşen Türk askerleriyle ilgili haber veren iki gazetecinin e-posta ve sosyal medya hesabı hacklendi. Rejim hikayenin kamuoyuna açıklanmasını istemedi ve tüm Türk nedenselliklerini gizli tutmak istedi.
Guardian gazetesinin bir başka haberi, Türk bağımsız gazetecilerin 20’den fazla hesabının saldırıya uğradığını ve Twitter doğrudan mesajlarının kamuya ifşa edildiğini gösteriyor.
Ayrıca rejim, daha sonra hesap sahiplerini suçlamak ve hapishaneye göndermek için kasıtlı olarak hakaret ve yasadışı materyal yayınlamak için hesapları hackliyor. Bir süre Erdoğan’ın partisinde yer alan Abdullatif Şener, Twitter’da yaptığı paylaşımlardan dolayı tutuklandı. Şener, hesabının rejim tarafından hacklendiğini ve şahsen herhangi bir saldırgan yazı yazmadığını iddia etti.
Üçüncüsü, Türkiye dışında olanlar ve rejim onları diktatör Erdoğan’ı eleştirmekten vazgeçmeye zorlayamıyor. Her gün binlerce bot saldırıyor. Boston Celtics’in yıldızı Enes Kanter, her hafta çevrimiçi ölüm tehditleri alanlardan biri.
Kaynak : https://greekcitytimes.com/2020/10/08/erdogan-bots-and-the-spread-of-disinformation/
İlk yorum yapan olun